Genel Cerrahi

Meme Kanseri İstatistikleri ve Risk Faktörleri

Meme kanseri hakkında önemli bilgiler paylaşıldı. Meme kanseri tarihsel olarak incelendiğinde, MÖ 3000-2500 yıllarına dayanan ilk cerrahi belgelerde bile bu hastalığa rastlandığı görülüyor. İlginç bir şekilde, bu belgelerde bahsedilen hasta bir erkekti ve "tedavisi yoktur" ifadesi kullanılmıştı. Bu hastalıkla ilgili algılar, tümörün örümcek ağına veya yumağın saçaklarına benzemesi ve 1800'lerin başlarına kadar meme dokusunun ve koltukaltı lenf nodlarının cerrahi temizliğinin riskli olması sebebiyle değişmişti.

Meme kanseri dünya genelinde ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Kadınlarda rastlanan tüm kanserlerin yaklaşık üçte biri meme kanseri kaynaklıdır. Güncel verilere göre, her 8 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanseri teşhisiyle karşılaşmaktadır. Kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı erkeklere kıyasla yaklaşık 100 kat daha fazladır. Son yıllarda erkeklerde de meme kanseri görülme sıklığında artış yaşanmaktadır, bu durum tümör tipi ve teşhis gecikmeleriyle de ilişkilendirilmektedir.

Risk faktörleri incelendiğinde, genetik faktörler (BRCA1-2, p53 gibi gen mutasyonları) yanı sıra çevresel etkenlerin de önemli olduğu görülmektedir. Aile öyküsü, meme kanseri geçmişi olan birinci dereceden akrabalara sahip olmak, riski artıran etkenler arasında yer almaktadır. Erken adet görme, geç menopoz, meme bölgesine radyoterapi öyküsü, obezite, düzensiz beslenme, fiziksel aktivite eksikliği gibi faktörler de meme kanseri riskini yükselten etkenlerdir.

Belirtiler ve Erken Tanı

Meme kanseri belirtileri arasında meme cildinde şişlik, çekinti veya çukurlaşma, iyileşmeyen yara veya kızarıklık, meme başı derisinde soyulma veya kabuklanma, meme başından akıntı, meme başında şekil bozukluğu, memede veya koltukaltında ele gelen kitle sayılabilir. Özellikle ağrı olmaksızın görülen bu belirtiler, çoğu kadının bir Genel Cerrahi Uzmanına başvurmayı düşünmesini engelleyebilir. Ancak meme kanseri ile ağrının kesin bir ilişkisi olmadığını belirtmek önemlidir. Çünkü ağrı daha çok selim tümörlerin belirtisi olabilir.

Erken Tanı ve Tedavi Yaklaşımları

Erken tanı, meme kanseri gibi hastalıkların tedavisinde kritik bir rol oynar. Bu nedenle aylık kendi kendine meme muayenesi, Genel Cerrahi Uzmanı tarafından düzenli kontroller ve görüntüleme yöntemleri (Meme USG, Digital Mammografi, Meme MR) ile taramalar önerilmektedir. Şüpheli durumlarda biyopsi yöntemleri kullanılarak patolojik inceleme yapılır ve hastalığın evresi belirlenir. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve onkolojik tedaviler bulunmaktadır. Erken tanı sayesinde meme kanseri, modern tıbbi yöntemlerle önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmiştir.

Sonuç

Meme kanseri, erken tanı ve modern tıbbi yaklaşımlarla etkili bir şekilde kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Kadınların düzenli olarak kendi kendine muayene yapması, risk faktörlerini göz önünde bulundurarak sağlıklı bir yaşam sürmesi ve düzenli kontroller ile meme sağlığını koruması önemlidir. Erken tanının bu kanserin tedavi sürecindeki kritik adımlardan biri olduğu unutulmamalıdır.